Filmekimi zamanı geldi: 10Haber’den ‘kaçmaz’ denilen 10 film

Filmekimi 13 Ekim'de başlıyor. Program iddialı... Cannes ve Venedik başta olmak üzere birçok festivalde gösterilen, yılın öne çıkan yapımlarının yer aldığı festivalde biletler satışa çıktı. 10Haber festival programında keşfe çıktı ve sizler için 10 filmlik bir seçki hazırladı.

Kültür Sanat 10 Ekim 2023
Bu haber 7 ay önce yayınlandı

Ekimin olmazsa olmazlarından biridir Filmekimi… 22 yıl önce film haftası etkinliği olarak hayatınıza giren ama gelinen noktada iddialı bir festivale dönüşen etkinlik. 13 Ekim’de başlıyor. Programıyla da iddialı. Sinematek /Sinemaevi, Kadıköy Sineması, Atlas 1948 ve Cinewaw Citsy’s’de yapılacak gösterimlerde 47 filmlik bir seçki var karşımızda. Cannes, Venedik başta olmak üzere pek çok festivalin öne çıkan filmleri ve yılın iddialı yapımları bu 47 film arasında.

Lakin son yıllarda Filmekimi’ne olan ilgi, festival başlayınca gösterilen filmlere bilet bulmanın ne kadar güç olduğunu gösterdi bize. 10Haber de biletler satışa çıkmışken 47 film arasından 10 film seçti.

1) HAYAT

Zeki Demirbukuz’un yedi yıl sonra çektiği ‘Hayat’ Türkiye prömiyerini Filmekimi’nde yapacak. Muhtemelen Zeki Demirkubuz’un sinemasını takip edenler de festivale akın ederecek. Bunun için Filmekimi’nin en gözde filmleri arasında ‘Hayat’. 

Demirkubuz filmde babası tarafından zorla nişanlandırıldığı için evden kaçan Hicran’la, onu bulmak için İstanbul’a gelen Rıza’nın hikayesini anlatıyor. Gösterim sonrası ekibin de katılacağı düşünülürse ‘Hayat’, bileti ilk tercih edilecek yapımlardan.

2) UMUDUNU KAYBETME / THE OLD OAK

Usta bir yönetmenden daha usta bir yönetmene geçelim. Ken Loach, malum yaşayan en önemli sinemacılardan biri. Bir ara ülkemizde hep aynı filmi çekiyor diye manasız bir şekilde eleştirilmişti ama pandemi sırasında onun hayata dair öngörüleri doğru çıkınca onu eleştirenlerin yüzü kızarmıştı.

Usta belki de son sinema filminde eski bir madenci kasabasının tek pub’ı The Old Oak’ın hikayesi üzerinde göçmen meselesini, zamane dünyasının aşınmış değerleri içerisinde, kendi değerleriyle tutunmaya çalışan insanların dramını anlatıyor. 

3) SÖMÜRGECİLER / THE SETTLERS

Cannes Film Festivali’nin ilgi gören filmlerinden biriydi ‘Sömürgeciler’. Felipe Gálvez ilk filminde tarihe tanıklık etmemizi istiyor. Ama tanıklık edeceğimiz bu olay, Şili’nin kolektif hafızasından silinsin diye her şeyin yapıldığı 1901’teki Selk’nam soykırımı.

Zengin toprak ağası Menendez adına çalışan üç adamın hikayesi üzerinden medeniyet ve sömürge ilişkisinin kanlı canlı anlatımı film. Cannes için büyük bir keşifti, Filmekimi’nin de kaçmazlarından. Şili’nin de Oscar adayı olduğunu hatırlatalım.

4) BİR DÜŞÜŞÜN ANATOMİSİ / ANATOMY OF A FALL

Cannes’dan açtık lafı oradan devam edelim. Festivalde Altın Palmiye alan ‘Bir Düşüşün Anatomisi’, “Birinin özel hayatı başkasının cehennemidir” fikrinden yola çıkan, “Hitchcockvari mahkeme filmi” olarak değerlendiriliyor.

Justine Triet’nin yönettiği ve kimi festivallerde seyirci ödülü de alan filmin odağında Fransız Alpleri’nde bir kulübede kocası Samuel ve görme engelli oğluyla izole bir yaşam süren Alman yazar Sandra var. Samuel yüksekten düşerek ölür fakat soruşturma sonucunda ölüm nedeninin intihar mı kaza mı olduğu kesinleşmez ve Sandra cinayet suçlamasıyla tutuklanır. Samuel’in ölümünün sorgulandığı mahkeme süreci, çiftin çalkantılı ilişkilerinin de derinine inen rahatsız edici ve tatsız bir psikolojik yolculuğa dönüşür.

5) CANAVAR / MONSTER

Japon yönetmen Hirokazu Kore-eda, çektiği filmler sayesinde artık sinemanın aileden sorumlu bakanı olacak duruma geldi. Bu sefer çocuk-ebeveyn-öğretmen hikayesi üzerinden mesele dahil oluyor.

Minato, annesi ve öğretmeni filmin ana karakterleri. Minato’nun değişen davranışları karşısında ebeveyniniz tabii ki öğretmeni sorumlu tutuyor. Ama bu ne kadar doğru. Kore-ada bize anne, çocuk ve öğretmenin gözünden hikâyeyi ayrı ayrı izletiyor. Kararı da seyirciye bırakıyor.

6) SARARMIŞ YAPRAKLAR / FALLEN LEAVES

Uluslararası Film Eleştirmenleri Federasyonu (FIPRESCI) tarafından yılın filmi seçilen  Aki Kaurismaki’nin ‘Sararmış Yapraklar’ hazır Filmekimi’ne kadar geliyor, izlememek olur mu! Tesadüfen karşılaşan iki kaybeden. Sığınacak bir liman arıyor ikisi de… Ama hayat bu iyilere hep sorun çıkarıyor, ya da iyiler bir türlü şu zamanın hayatını kavrayamıyor. Sonrası ustanın kendine has sinemasıyla akıp giden bir öykü…

7) HAYAT DERSLERİ / BLAGA’S LESSONS

Telefon dolandırıcıları sadece bizim emeklileri hedef almıyor. Bulgaristan’daki emekliler de aynı dertten mustarip. Blaga da onlardan biri. Kıt kanaat geçinen yaşlı öğretmen emeklisi bütün parasını dolandırıcılara kaptırınca çareyi aynı yöntemlerle para kazanmanın yollarını arıyor.

Blaga rolündeki performansıyla Eli Skorcheva’ya Karlovy Vary’de En İyi Kadın Oyuncu Ödülü getiren ‘Hayat Dersleri‘, Bulgar yönetmen Stephan Komandarev, ‘Yol Tarifi’ ve ‘Devriye’den sonra çektiği  çektiği son filmi için “Hayat Dersleri’ toplumumuzun ahlaki çöküntüsünü inceliyor” diyor. Benzen ahlaki çöküntü bizde de olduğu için Bulgaristan’ın Oscar adayı olan filmi kaçırmamanızı tavsiye ederiz.

8) THE ZONE OF INTEREST

Yönetmen Jonathan Glazer, 10 yıl sonra sinemaya döndüğü ‘The Zone of Interest’te,  Hannah Arendt’in yazdığı ‘Kötülüğün Sıradanlığı’ kitabını sanki sinemada ete kemiğe büründürüyor.

Auschwitz Toplama Kampı’nın kumandanı Rudolf Höss ve ailesinin tüm soykırımın ortasında cereyan eden mutlu hayatlarını anlatıyor. Öyle bir mutlular ki kumandan eşi Hedwig, çocukları ve hizmetkârlarıyla rüya gibi bir hayat sürüyorlar. Martin Amis’in aynı adlı romanından uyarlanan filmin hazmı kolay değil. Ama anlatılan da işte insanın kan donduran karanlık tarafının öyküsü…

9) ÖĞRETMENLER ODASI /  THE TEACHERS’ LOUNGE

Yönetmen İlker Çatak’ın çektiği ve Almanya’nın Oscar adayı filmi, idealist bir öğretmen olan Carla Nowak’ın göreve başladığı lisede yaşadıklarını konu ediyor. Okulda yaşanan hırsızlıklar karşısında sınıfa yerleştirdiği gizli kamera ile hırsızı bulmaya çalışan öğretmenimiz bu olay ortaya çıkınca herkes tarafından suçlu ilan edilir. Hırsızın hiç mi günahı yok diyeceksiniz var elbet ama öğretmen kolay lokma!

10) ZAVALLILAR /  POOR THINGS

Venedik’te Altın Aslan kazanan Yorgos Lanthimos’un ‘Zavallılar‘ festivalin kapanış filmi. Bunun için bilet bulması hayli zor olabilir. Lonthimos bu sefer Alasdair Gray’in roman uyarlamasıyla karşımızda. Emma Stone, Mark Ruffalo, Willem Dafoe gibi oyuncuların rol aldığı filmde Victoria döneminde tuhaf doktor Godwin Baxter’ın dirilttiği Bella’nın yeni hayatında nasıl özgürlükçü ve isyankar bir karaktere dönüştüğünün öyküsünü izleyeceğiz.

 

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.